Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

eski bir dosta

ah sevgili dostum, buna belki zayıflık, sevgi israfı diyenler olacak, ama ben geçmişimde bıraktıklarımı, kırıldıklarımı, beni yerlebir edenleri hala sevmeye devam edebilirim. ediyorum da... seni sevmeye, hala en güzel gençlik anılarımın sahibi olduğuna inanmaya devam etmem gibi.... ben mesela biliyorum senden daha fazla güldüğüm biriyle karşılaşmayacağımı, ama bazen sevdiğin, zaafın olan birinin yanında değil doğrunun yanında olmalısın. ben birini seviyorsam başkalarının dediklerini umursamam, bana muamelesine de bakmam... bazen kendime olan muameleyi değerlendirememe hastalığım var belki de o yüzden... senin başkalarına muamelen, başkalarına olan tavrın beni sana karşı tüketti sen mi beni yoksa ben mi seni zehirliyordum bilinmez ama ikimizin dostluğu bir doğru oluşturmuyordu... ikimizin dostluğu evrene iyilik katmıyordu ben biliyorum senin bu haykırmaların sadece beni sevmenden, benim de susuşlarım sadece seni sevmemden... ben seni hala çok iyi tanıyorum, bu yüzden ben
gönlüm çöktü kaldı yine bir gece bir tekrara hapsolmuş bu gece binlerce kez nefesi çeken daireler çizen bir sevginin etrafında bir sevginin içindeyken göremediğin çöpçüler aydınlıklar utansın sona bakacağız sevgilim sen sondasın seni sona sığdırmamalıydım seni sona koymamalıydım sen benim kemalim, olmamalıydın seni istememeliydim seni hak etmeye çalışmamalıydım neyi hak etmeye çalışmaya başladık hani en heves, en tüysüz çağımızda göz bebeklerimize konan bir aydınlık vardı ya unut onu ey güzel insan o işte senin ölümün olacak. beklediklerimiz gelmeyecek asla peki o var mı ben çok çaldım kapısını haykırarak çaldım yok değil. bir eminlik bunda işte, yokluğu yok. bizim anladığımız sınırlarda o yok bizim dilimizin etrafında kimsecikler yok, biline yapayalnızız, bu dil ile, bu kulak ile, bu göz ile aramak boşunalığı bulunmayacak olanı arayanın beyhudeliği, kibri kaç kere yıktım seni içimde kaç kere bir daha bir daha bir SEN yaptım bir kere bir Tanrı yıkılır