eski bir dosta

ah sevgili dostum, buna belki zayıflık, sevgi israfı diyenler olacak, ama ben geçmişimde bıraktıklarımı, kırıldıklarımı, beni yerlebir edenleri hala sevmeye devam edebilirim. ediyorum da... seni sevmeye, hala en güzel gençlik anılarımın sahibi olduğuna inanmaya devam etmem gibi.... ben mesela biliyorum senden daha fazla güldüğüm biriyle karşılaşmayacağımı, ama bazen sevdiğin, zaafın olan birinin yanında değil doğrunun yanında olmalısın. ben birini seviyorsam başkalarının dediklerini umursamam, bana muamelesine de bakmam... bazen kendime olan muameleyi değerlendirememe hastalığım var belki de o yüzden... senin başkalarına muamelen, başkalarına olan tavrın beni sana karşı tüketti sen mi beni yoksa ben mi seni zehirliyordum bilinmez ama ikimizin dostluğu bir doğru oluşturmuyordu... ikimizin dostluğu evrene iyilik katmıyordu ben biliyorum senin bu haykırmaların sadece beni sevmenden, benim de susuşlarım sadece seni sevmemden... ben seni hala çok iyi tanıyorum, bu yüzden ben

kime şiir yazılır, kime yazıyorum ben bu şiirleri, insana olmadığı kesin be kardeşim

şiir yazdım google'a. bir aşktan bahsediyorlar çoğu zaman. çoğu zaman bu aşk bir başka muhataba.
bazen karşı cinsine. bazen hemcinsine.

ben hiç bir insana şiir yazmadım.
yazsam yazsam bir dosta. 
dost ayrı.
dost başka

ben hiç zamanımı ve mekanımı durdurup bir erkeğin cisminde donakalıp şiir yazmadım.

ama yazanlar gördüm.

velhasıl, bu bloga nadiren iki üç kişi düşüyor. düşmez. arada düşüyor. yalnızım burda ben.ama nereden düşüyorsanız geliyorsunuz bazen bu bloga. sağolun eksik olmayın. saçmalama krallığım burası kusuruma da bakmayın. ben değilim burdaki. gülerim ben. grçek hayatta fena gülücügillerdenim. Melankoli gece 12 gibi 15 dakika geliyor. o ara buraya bişeyler bırakıp gidiyorum. 

ama buraya arada düşen, yanlışlıkla düşen sevgili 00000000.1 lik kesim
bu şiirler bir erkeğe değil. bunun için mesaj atma bana. gün olur şiir yazılacak bir erkeğe denk gelirim on saniye derin derin nefes alırım bırakırım, kalemi klavyeyi, tarçınlı cevizli kekimi yaparım. üstüne de fındık ezmesi sürerim. bir de ıhlamur demlerim. ikram ederim. ama şiir YAZMAM. 

bir günlük düşünme dakikalarımda beynime düşen çiçek tohumları bunlar.
beynime bir çentik daha atmalarım.
çocuklarıma hazırladığım masallar
gönlümün insanları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çobanı Seyr

Fantom Uzuvları Algılama olayı ve Dışımızdaki dünyayı nasıl oluşturuyoruz

çiçekle sohbetlerden